Gürsel Baran: 'ATO ekonomik cephede en sağlam kalelerden biri'
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran avaz medya grup bünyesinde yayın hayatına merhaba diyen AVAZTÜRK Dergi’ye röportaj verdi. Zihni Çakır’ın yaptığı röportajda Gürsel Baran’ın ''ATO ekonomik cephede en sağlam kalelerden biri haline geldi’’ ifa
İşte AVAZTURK Dergi’sinin 1. sayısında yer alan Gürsel Baran röportajı:
1- Zor bir dönemde göreve seçildiniz. Deyim yerindeyse kucağınızda koca bir ateş topu bulacağınız bir konjonktürdü. 15 Temmuz sonrası FETÖ ile mücadelenin vites yükselttiği bir dönem. Örgütün sanayi ve ticaret örgütlenmesine verdiği önem bağlamında yaşadığınız zorluklar nelerdi?
Biz göreve gelmeden önce FETÖ’nün Ankara Ticaret Odası’nda da yapılandığına dair iddialar, gerek gazetelerde gerekse Meclis toplantılarında sık sık gündeme geliyordu. Biz 17-25 Aralık süreci öncesinde de, sonrasında da tavrımızı net olarak ortaya koymuş bir ekibiz. FETÖ konusunda son derece hassasız. ATO Yönetimine seçildikten sonra ilk yaptığımız iş, 188 meclis üyemiz, 256 komite üyemiz, kadrolu personelimiz, dışarıdan hizmet aldığımız personel, yani yaklaşık 1000 kişilik bir isim listesini, kendi ismim dâhil olmak üzere, TC kimlik numaralarıyla birlikte, incelenmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, Cumhuriyet Başsavcılığı’na, bağlı bulunduğumuz Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na, İçişleri Bakanlığı’na ve Valiliğe göndermek oldu. Devletimizin ilgili kurumları gereğini yapacaktır. Şunu özellikle vurgulamak istiyorum; ülkemizin pek çok cephede taarruza maruz kaldığı bu süreçte Ankara Ticaret Odası, bizim yönetime gelmemizle beraber Türkiye’nin ekonomik cephede en sağlam kalelerinden biri haline geldi. Başta FETÖ olmak üzere her türlü terörle mücadelede sonuna kadar devletimizin yanındayız.
2- Ankara her ne kadar bürokrasinin merkezi olsa da finans piyasasının da kalbinin attığı en önemli merkezlerden. Finans merkezlerinin İstanbul’a taşındığı söylemleri eşiğinde ATO olarak buna yönelik bir tedbir ya da adım planlamanız var mı?
Öncelikle belirteyim ki Ankara Türkiye’nin başkenti ve ekonomik anlamda da büyükşehirlerinden biri. İthalatta ikinci, ihracatta beşinci sırada olan bir şehir. Eskiden memur şehriydi şimdi 11 organize sanayi bölgesi mevcut ve neredeyse 190 ülkeye ihracat yapabilen bir şehir. Siyasetin yanı sıra, ekonominin de kalbi durumda. Bazı sektörlerde ülke genelinde parmakla gösteriliyor. Savunma sanayiinde öyle, medikal sanayiinde öyle. Ankara’nın çok önemli potansiyelleri de var. Biz bu potansiyellerin harekete geçmesi için çalışmalar yürütüyoruz.
Kongre ve fuar turizmi diyoruz, sağlık turizmi diyoruz, yurtdışı uçuşlar diyoruz. Tüm bunlar Ankara’nın potansiyellerini canlandıracak çalışmalar. Ankara şu ana kadar ekonomik kayıp yaşamadı. Türkiye’nin önde gelen savunma sanayi kurumlarına, en gözde üniversitelerine, en önemli araştırma merkezlerine, öncü teknokentlerine ve organize sanayi bölgelerine ev sahipliği yapan Ankara’nın, bundan sonra da yapılacak çalışmalarla ekonomideki yerini üst seviyelere çıkartacağına inanıyorum.
3- Siyaset ve bürokrasinin merkezi olmasının yanında bilhassa Siteler ve Ostim gibi sadece İç Anadolu’nun değil Türkiye’nin toplam rakamları itibarıyla ihracat potansiyeli de olan Ankara’da girişimci ve yatırımcıları cezbedecek yeni sanayi alanları planlaması düşünüyor musunuz?
Sizin de bildiğiniz gibi Ankara’da 11 organize sanayi bölgesi faaliyet gösteriyor. Bu bölgelerde binlerce firma da üretim yapıyor, ihracat yapıyor. Yine sizin de bildiğiniz gibi Ankara’da güçlü sektörlerden biri de tekstil üretimi. Halilazırda Balgat’ta ve şehrin değişik bölgelerinde toplanan üretim tesisleri var. ATO olarak biz Tekstilciler Sitesi kurulması için öncülük görev üstlendik. Ankara’da tekstil üretimi yapan sanayicilerimiz yer konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Bu konuyu Sayın Başbakanımızı ziyaretimiz sırasında dile getirdik. Kendisinin talimatı üzerine TOKİ Başkanımız Ergün Turan ile bir araya geldik. TOKİ arazisi üzerine uzun vadeli ve uygun ödeme koşullarıyla sanayi tesisleri kurulması talebinde bulunduk. TOKİ Başkanımız da çok sıcak baktı, bu projenin TOKİ ve ATO iş birliğiyle hayata geçirilebileceğini söyledi. Konunun takipçisi olacağız.
4- Ankara’ya önemli bir prestij kazandıracak olan ve ATO’nun da ortağı olduğu Uluslararası Fuar Alanı ile ilgili son durum nedir, bugüne kadar sürecin bir nevi belirsizliğe bürünmesinin altında yatan sebepler nelerdi?
Fuar alanı, Ankara’nın gelişimi açısından çok önemli bir konu. ATO Yönetimi olarak göreve geldiğimizden bu yana bu konu üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım ve Bakanlarımıza gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerin ana gündem maddelerinden biri, temeli atıldıktan sonra atıl kalan Akyurt Fuar Alanı’ydı. Üreticilerimizin dünya pazarlarına kolaylıkla ulaşabilmesi, yenilikleri takip ederek ticaretlerini artırabilmeleri için fuar alanının bir an önce tamamlanması gerektiğini ifade ettik. Bu çabalarımız neticesinde fuar alanı konusu yeniden gündeme taşınmış oldu. Projede bir değişiklik ihtiyacı doğdu. Şu an ihale aşamasındayız.
29 EKİMDEN (BUGÜNDEN) İTİBAREN 4 AVRUPA BAŞKENTİNE BAŞKENTTEN UÇABİLECEĞİZ
5- Ankara’dan yurt dışına direkt uçuşların arttırılması konusunu sık sık dile getirdiniz. Türk Hava Yolları dört Avrupa şehrine direkt uçuşlar başlattı. Bu gelişme, Ankara ve üyeleriniz açısından ne ifade ediyor?
Ankara’dan yurt dışına doğrudan uçuşların yetersiz olduğu göreve geldiğimiz günden bu yana dile getirdiğimiz konuların başında yer alıyordu. Ankara’nın kalkınması için yurt dışına direkt uçuşlar çok önemli. Hangi konuyu dile getirsek uçuşların olmaması sorun olarak önümüze çıkıyor. Sağlık turizmi diyoruz, direkt uçuş olmazsa hasta gelir mi? Fuar alanı diyoruz, yine uçuşlar gündeme geliyor. Aktarmalı uçuş nedeniyle tüccarımız da vaktini yolda geçiriyor. 3 saatte gidebileceğimiz mesafe için bir günümüz harcanıyor. Direkt uçuş konusu bizim gündemimizin ilk sıralarındaydı. Cumhurbaşkanımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız, Başbakanımız, dört Başbakan Yardımcımız, 18 ayrı ziyaretimizde Bakanlarımızdan, Ankara’dan direkt uçuşların artırılması konusunda destek istedik. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız Ankara’mız için bizi destekledi. Neden Ankara’ya doğrudan uçuşlar konulması gerektiği konusunda hazırlık çalışması yaptık ve THY Yönetim Kurulu Başkanı’na bu hazırlık çalışmamızı sunduk. Ekiplerimiz ortak çalışmalar yaptı. Netice itibariyle THY yönetimi tarafından uygun görüldü ve Sayın Aycı müjdeyi ATO Meclis toplantımızda, ardından da basın toplantısında verdi. Ankara’dan dört önemli Avrupa kentine doğrudan uçuş başlatıldı. 29 Ekim’den itibaren Esenboğa’dan Frankfurt, Berlin, Viyana ve Paris’e aktarmasız uçacağız. Ankara için çok önemli bir adım attık. Bunu sürdürmek istiyoruz. Sürdürmemiz için de uçuşlara sahip çıkmak gerekiyor. Bu yüzden buradan da Ankara ve çevre illerdeki milletimize çağrıda bulunmak istiyorum, bağlantılı uçuşlar yerine direkt uçuşlar tercih edilirse, Başkent’in doğrudan ulaşabileceği destinasyon sayısı artar. Bu hassasiyet gözetilerek seyahat planlaması yapılmalı. Bu konu artık hepimizin sahip çıkması gereken bir konu.
6-ATO Yönetimi olarak nasıl bir çalışma yöntemi izliyorsunuz?
Göreve geldiğimizde üç ayaklı bir çalışma stratejisi izleyeceğimizi ilan etmiştik. Bu strateji doğrultusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Birincisi, üyelerimize verdiğimiz hizmetin kalitesini yükseltmek ve ATO’yu layık olduğu yere taşımak. Bizden önce Yönetim Kurulu toplantılarında üyemizin sorunları gündemin en son maddesiydi. Biz bunu tersine çevirdik, üyelerimizin sorunlarıyla ilgili komite kararlarını ilk sıraya aldık. Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım’ı ziyaretimizde sigorta acentelerinin KOBİ desteklerinden yararlanma talebini ilettik. Sayın Başbakanımızın talimatı, Sayın Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın gayretleriyle sigorta acenteleri KOBİ sayıldı ve 16 bin sigorta acentesinin yüzü güldü. Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal’a beyaz eşya ve mobilyada gerçekleştirilen KDV ve ÖTV indiriminin süresinin uzatılması talebinde bulunduk. Bu talebimiz karşılığını buldu, KDV ve ÖTV indirimi Eylül sonuna ertelendi. Üyelerimizin tamamının hazır olamadığı yeni nesil yazar kasa kullanımı konusundaki zorunluluğa ilişkin düzenlemeyi yine Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal’a ilettik. Yeni nesil yazar kasa kullanımı zorunluluğu ertelendi. Eğlence sektöründeki işletmelerin yasal düzenlemelerden kaynaklanan sorunlarını gündeme taşıdık ve kısıtlayıcı hükümlerin revize edilmesi için girişimlerde bulunduk. TOKİ nezdinde yaptığımız görüşmelerde tekstil üretimi yapan sanayicilerin TOKİ arazisi üzerinde uygun ödeme koşullarında sanayi tesisleri kurmaları yönünde mutabakata vardık. Gözlükçülük ve Fotoğrafçılık Hizmetleri Meslek Komitesi üyelerinin sorunlarını Rekabet Kurulu’na ileterek çözüm üretilmesini sağladık. Gelir İdaresi Başkanlığı ile ortaklaşa toplantılar gerçekleştirerek üyelerimizin sorunlarını ilettik. Şeffaf ve üye odaklı yönetim anlayışımız gereği aylık meclis toplantılarımıza konuklar çağırarak üyelerimizin doğrudan bilgilenmesini sağladık. Bu kapsamda, Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Bülent Tüfenkci, Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal ve Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci toplantılarımıza katıldı.
İkincisi, Ankara’nın ekonomik ve sosyal gelişiminde pay sahibi olmaktı. Gerek Ankara’dan direkt uçuşların artırılması, gerek fuar alanı gerekse yaptığımız Ankara Marka Festivali ve Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi programlarıyla kentimizin gelişimi için çalıştık, şehrimizin Anadolu’nun dünyaya açılan kapısı olması için gayret sarf ettik.
Stratejimizin üçüncü ayağı, Türkiye’nin 2023 ve 2071 hedeflerine ulaşması için üzerimize düşeni yapmaktı, bu alanda da çalışmalarımız oldu. Üyelerimizin ihracatını artırmak amacıyla çalışmalar yürüttük. “Ticaret Ankara Ticaret Odası’nda konuşulur” sloganıyla Malezya, Senegal, İran ve Özbekistan ile gerçekleştirdiğimiz toplantılarda bu ülkelerdeki yeni iş fırsatları konusunda üyelerimizi bilgilendirdik. Dış ticareti geliştirmeye yönelik olarak gerçekleştirdiğimiz Ticaret Ataşeleri Buluşması’na 69 ülkeden ticaret ataşesi ve temsilcisi katıldı. Üyelerimiz dış
ticaret yaptıkları ya da potansiyel gördükleri ülke ticaret ataşeleriyle bir araya gelme imkanı buldu. Dış ticareti geliştirmeye yönelik çalışmalarımızdan biri de Ticaret Ataşeleri Buluşması oldu. Ankara’da görev yapan tüm ticaret ataşeleri ile meclis ve komite üyelerimizi bir araya getirerek, ihracatı artırma yollarını ele aldık. Güncellenen ve yeni yürürlüğe konulan ihracat destekleri konusunda üyelerimizi bilgilendirmek amacıyla “İhracatta Devlet Destekleri Tanıtım Toplantısı” düzenledik. Ekonomi Bakanlığı bürokratları toplantıda, ihracatçıya verilen devlet destekleri konusunda üyelerimizi bilgilendirdi. Odamızı ziyaret eden İsrail, Özbekistan, Avusturya, Portekiz, Brezilya, Bosna-Hersek, Slovenya, Venezuela ve Gürcistan büyükelçileri, Venezuela Ekonomik İşbirliğinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı, Rusya Federasyonu Türkiye Ticaret Temsilcisi, Pakistan ve Kosova heyetleri ile yaptığımız görüşmelerde, ikili ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi yolunda önemli adımlar attık. Yavru vatan Kıbrıs’taki sanayicilerle karşılıklı ziyaretler neticesinde yeni iş bağlantılarına imza attık.
7- Seçim vaatleriniz arasında ATO’nun e-dönüşümünün sağlanması da yer alıyordu. Bu konuda neler yaptınız?
Odamızın teknolojik altyapısını baştan aşağı yeniledik. Göreve geldikten çok kısa bir süre sonra Elektronik Belge Yönetim Sistemi’ne geçtik. Bütün iç ve dış yazışmalarımızı elektronik ortamda, e-imzalı ve güvenli bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Ardından E-ATO uygulamasını hayata geçirdik. Oda kayıt sureti, faaliyet belgesi ve ihale durum belgesini internet üzerinden elektronik imzalı olarak veriyoruz. Bu üç belge, mükelleflerimizin işlemlerinin yüzde 60’a yakın bölümünü oluşturuyor. Üyelerimiz Odamıza gelmeden, belgelerini internet üzerinden alabiliyorlar. E-ATO sayesinde hem üyemiz zamandan tasarruf etmiş oldu, hem de iş yükümüz hafifledi. Bu belgeler E-Devlet’ten de doğrulatılabiliyor. E-Devlet kapısında yer alan ilk ve tek Oda unvanına sahibiz. Dijital dönüşüm çerçevesinde web portalımızı yeniledik. “Mobil ATO” uygulamasını hayata geçirdik. Üyelerimiz uygulamayı akıllı telefonlarına yükleyerek duyurular ve etkinlikler başta olmak üzere pek çok bilgiye ulaşabiliyorlar.
8- Hükümetin son açıklamalarıyla KOBİ’lere/esnafa yeni bir destek hamlesinin sinyali verildi. Ekonominin en dinamik gücü olan esnafların KOBİ’lerin içinde bulundukları sıkıntı ve çıkmazdan kurtarılması için yapılan son açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
KOBİ’ler üstlendikleri rol ve ülkeye katkıları ile Türkiye ekonomisinin yapı taşları… Sosyal ve ekonomik anlamda son derece hayati işlevleri yerine getiriyorlar. Ekonomik büyümede, refahın artmasında ve istihdamda çok önemli rol oynuyorlar. Ülkemizin, yeni iş alanları açacak, inovatif ürün ve hizmetlerle ekonomiyi daha da canlandıracak, finansal yapısı güçlü, kurumsallaşmış KOBİ’lere ihtiyacı var.
KOSGEB Sıfır Faizli İşletme Kredisi kapsamında, 274 bin 279 işletmeye 6,7 milyar lira destek verdi. Geçen haftalarda da KOBİ Gelişim Destek Programı’nın kapsamı ve bütçesi genişletildi. Tabii bunlar çok sevindirici gelişmeler. Reel sektör büyürse ekonomimiz büyür. Bu nedenle KOBİ’lerin desteklenmesi yönündeki çalışmaları çok önemsiyoruz.
Ankara Ticaret Odası olarak büyük çoğunluğu KOBİ’lerden oluşan üyelerimizin ürün geliştirmeden pazar bulmaya ve eleman yetiştirmeye kadar tüm çalışmalarını destekliyoruz. KOSGEB ile yıllardır güçlü bir iş birliği içerisindeyiz. Ekonomik kalkınmaya katkı sağlamak ve işsizlik sorununa çözüm üretmek, girişimcilik kültürünü yaygınlaştırılmak ve sürdürülebilir işletmelerin kurulmasını sağlamak amacıyla 2011 yılından bu yana KOSGEB ile birlikte sürdürdüğümüz Uygulamalı Girişimcilik Eğitimlerinde bugüne kadar yaklaşık 5 bin mezun verdik. Ankara Ticaret Odası olarak bundan sonra da KOBİ’lerimizin rekabet gücünü geliştirecek projelerin yaşama geçirilmesi için her türlü desteği vermeye hazırız.
9-Malum Kasım ayında yapılması beklenen ATO seçimleri, Bakanlar Kurulu’nun sanayi ve ticaret odalarının seçimlerine dair kararı üzerine 6 ay sonraya Nisan ayına ertelendi. Yeniden aday mısınız, Ankara ticareti ve üyeleriniz için ne gibi plan ve projeleriniz var?
Daha Nisan’a çok var. Zaman ne gösterir bilemiyorum. Çok klasik bir söylem olacak ama gerçeği de yansıtan yegane kelimedir: Kısmet. Kısmet neyse o olur.