Sihir, büyü, cin ve şeytan musallatı konularında Türkiye genelinde kendisine başvuran hastalara "Spiritualist Metafizik Araştırma ve Danışmanlık hizmetleri" adı altında hizmet veren ve birçok paranormal olayları inceleyen Tangut, cin musallatlarına nasıl çözüm bulduklarını, FETÖ’cülerin yaptıkları beddua ile nasıl çarpıldığını, cinlerden ve büyülerden nasıl korunulacağını a’dan z’ye bütün ayrıntılarıyla açıkladı.

İşte Celalettin Yünel’in cin avcısı Sayik Erol Tangut ile yaptığı o röportaj:

CELALETTİN YÜNEL: Spiritüalistliğe neden ve nasıl başladınız?

SAYİK EROL TANGUT: Şimdi bunu ben isteyerek araştırıyım böyle spritüalist olayım diye kesinlikle başlamadım. Bundan tam 20 yıl kadar önce evde oturuyorum, televizyon izliyorum, boynuma bir bıçağın indiğini bir an hissettim, gördüm ve tuttum bıçağı. Ve kafamı çevirip baktığımda bıçağı vuran eşimdi. Benim eşim boynuma bir bıçak vuruyordu. Hemen ayağa fırladım, bıçağı elinden aldım. “Ne yapıyorsun?” dedim aynı korku filmlerinde olduğu gibi. Ayakta bir sallandı ve dedi ki, “Erol, bıçak senin elinde ne arıyor?” Hatırlamıyor! Benim yanımdan kalkıyor, mutfağa gidiyor, oradan bıçağı alıyor ve benim boynuma vuruyor. Bu aradaki süreci hiç hatırlamadı. Ve ben ilk eşimle çalışmaya başladım. Dedim ki, “bu nasıl olur?” o zaman biliyorum cinler var, şeytanlar var ama insanların bedenlerine girerler mi girmezler mi inanın bunu bilmiyorum. Sonra ben ona dua okumaya, tövbe ettirmeye başlatınca ilk eşimin lisanında şeytanın konuştuğuna şahit oldum. Ve ilk çalışma hikâye böyle başladı.

CİNLER EŞİMİN VÜCUDUNU TAMAMEN ELE GEÇİRİYORDU

Ben eşimin vücudundaki enerjiyle aylarca uğraştım. Bazen intihar ettirmek istiyordu, bazen camdan aşağı atmak istiyordu. Camda kendine geliyordu ve şöyle bir dua yaptım dedim ki, “Allah’ım ben bu göremediğim şeytanlarla cinler nasıl savaşacağım? Göremediğim düşmanla savaşamam ki. Ben bir mücadelenin içine gireyim” hakikaten ağır tehditler yapıyorlardı ya ayrılacaksın ya eşini öldüreceğiz, ya da seni de öldüreceğiz. Yani iradesini eşimin vücudunu ele geçirdiği zamanlar oluyordu ve bir dua yaptım ama bunu ısrarla yaptım, “Allah'ım ben göremediğim düşmanla savaşamam, bana cinleri öldürmeyi öğret, onlarla savaşmayı öğret” ve ismi azam duasıdır bunu defalarca yaptım.

CİNLERİN İNSANLARIN BEDENLERİNE NASIL GİRDİKLERİNİ ÖĞRENDİM

Ondan sonra hayatımda bir süreç başladı, bir araştırma süreci başladı. Yani kaderi ilahi mi diyeyim takdiri ilahi mi diyeyim bütün hayat akışım bunun üzerine cereyan etti. 20 yıldır bu işin içindeyim aynı sorunu yaşayan birçok kişiyle görüştüm, birçok çalışmalarım oldu, AR-GE’lerim oldu. Ve insanların bedenlerine neden ve nasıl girdiklerini öğrendim. Sonra bir baktım ki, bu öyle bir gerçek ki, bunu ben bildiğim gibi bütün insanların bilmesi gerekli bir gerçek, inkâr edilemez bir gerçek. Ne kadar insanlar, “cin insana girer mi, şeytan böyle kontrol eder mi, bedenler ele geçirilir mi?” diye inkar etseler de bu bizim yayınladığımız binlerce videoda insanların gözünün önünde bunu koyduk ve gösterdik.

Sonra insanlar çözüm aramaya başladılar ve gelenlere de biz basmış olduğumuz “tevbe-i sayik” kitabında yer alan tövbeleri insanların bedenlerine bu varlıkların kendi günahları ve hatalarıyla girdiklerini öğrendik ve insanlara tövbelerle çözüm ürettik. Ve ürettiğimiz bu çözümleri de yazmış olduğumuz “tevbe-i sayik”  ve  “Şeytan haritası”nda insanlara ulaştırdık. Herkes bu sorunu hiçbir cinciye, hiçbir hocaya, hiçbir medyuma, Erol’a dahi ihtiyacı olmadan kendi kendine çözebilsin, dedik.

CELALETTİN YÜNEL: Büyü nedir? Nasıl yapılır? Büyünün çeşitleri nelerdir?

SAYİK EROL TANGUT: Büyünün bir çok çeşidi var ve en ağır büyüleri Yahudiler yapar. Yahudilerin yaptığı en ağır büyülerde şahit olduğum vakalardan tespit ettiğim illuminati dediğimiz örgüt büyü konusunda çok profesyonel çalışmalar yapıyorlar. Yahudiler aslında İlluminatiyi sevmezler. Onlar için korkunç bir çalışma yapan Yahudilerin bile Yahudilikten dışladıkları bir örgüttür. Yaptıkları en büyük büyü örneği vereyim. Bir danışanımızın yaşadığı olay: Biz ona dua ettirdiğimizde sürekli cesetleri görüyordu. Ve ceset ceset diye çığlıklar atıyordu. Sonra bir iki ay araştırmanın sonucunda bu İlluminati örgütünün bir üyesinin bunu kendi içlerine çektiği ve kendisi de bir doktordu. Ölmüş bir insanın etini yedirerek ona büyü yaptığına şahit olduk. Ya şeytana kurban edilen bir Müslümanın etiydi ya da ölü bir insanın etiydi. Doktora bu durumu anlatınca o da bana bir kişinin evine gittiğini dile getirdi. Ve olayı şöyle anlattı: “Evlerinde bir et yemeği yedim, bir ara sigara içmek için balkona çıktığımda köpeğin önünde bir kemik gördüm. Bu kemiği gördüğümde bunun bir insan kemiği olduğunu fark ettim” dedi. Ve bunu da morgda çalıştığı için biliyor. Ve ölmüş insanların ve ya şeytana kurban edilen Müslümanların etlerinin yedirerek büyü yapıyorlar. Kişi bunu hiç fark edemez bile. En ağır büyüleri onlar böyle yapıyorlar.

CELALETTİN YÜNEL: Yahudiler, Hristiyanlar büyüler için özel insanlar yetiştirirken Diyanet İşleri ve İslam âlemini neden bunu yapmıyor?

SAYİK EROL TANGUT: Yahudiler, Hristiyanlar büyüleri araştırıp yayınlar yaparak hatta filmlerinde subliminal mesajlar kullanarak büyü yaparken İslam âleminde neden böyle bir şey olmaması gerçekten düşündürücü. Bunun yerine üç beş tane ben cinciyim, ben medyumum, benim hüddamlarım yani yardımcı cinlerim var diyen üç beş tane şarlatanın haricinde onlarda insanları farklı şekilde dolandırarak farklı şekilde rant elde etmek amaçlı bunu yapıyorlar. Buna bir çözüm üretmiyorlar. Bu da bizim İslam alemi olarak büyük bir eksiğimiz.

CELALETTİN YÜNEL: İnsanoğlu neden büyü yapma/yaptırma gereksinimi duyar?

SAYİK EROL TANGUT: İnsanlar haset, kin normal olarak bir şeyi kendi çabası ve gayretiyle kendi savaşıyla kendi mantığıyla çözemediği zaman bunu şeytandan yardım alarak, şeytanlaşarak hırs ve kinle yapamaya çalışır. Bunu da bir kadın kocasına da yapabilir. Bir devlet bir devlete de yapabilir. Kendi gayretleriyle çabalarıyla yapamadıklarını şeytandan veya şeytani cinlerden ve ya şeytanlaşmış insanlardan yardım alarak insanları etkileyip olmayan bir şeyi varmış gibi gösterip yapmaya çalışıyorlar. 

CELALETTİN YÜNEL: Büyülerde cinler neden ve nasıl kullanılır?

SAYİK EROL TANGUT: Rabbimiz hayra hadim olarak melekleri yarattığı gibi şerlerin hizmetçileri ve hadimleri de şeytanları ve cinleri yaratmıştır. Bir kişi ruhunu şeytana sattıysa bir devlet ruhunu şeytana sattıysa o şeytanlarda ruhunu şeytana satar. Büyüyle, kötülükle, fenalıkla, isyanla,  insanlara yapılan zulümlerle ruhunu şeytana satan insanlara da yardım ederler. Çünkü onlar şerrin hizmetçileridir. Kötülüğün hizmetçileridir.

RÖPORTAJIMIZ 3 BÖLÜMDEN OLUŞMAKTADIR.